2015 yılında bana sponsor olarak bu seriye başlamama neden olan Lomography Türkiye’ye teşekkürlerimle.
Kamera: DianaF+
Malzeme: Lomography roll slide filmler + Tarihi geçmiş türlü markalarda roll filmler
Banyo: Cross Processing- Çapraz banyo C-41
Tarama: Epson Perfection V 700 scanner
Türkiye’de 80 darbesinden sonra büyük ölçüde etkisini gösteren ranta dayalı Neoliberal politikalar sonucu kentlerdeki dönüşümler en çok İstanbul gibi büyük ve kozmopolit yapıdaki şehirleri vurmuş, işsizliğin ve yoksulluğun şiddetlenmesine neden olmuştu.
Dönüşüm öyle hızlı ilerliyor ki bazı bölgelerde, dev alışveriş merkezlerinin, rezidansların yanında keçi, koyun sürüleri görmek hala mümkün. Sermayenin girmediği yer yok. İnsan yaşamının dikkate alındığı bir kentleşme ve yapılaşma yerine, kişi ve grupların çıkarlarına dayalı bir yapılaşma anlayışı hakim oldu ne yazık ki. Yakında park, bahçe gibi boş alanlar kalmayacak bu gidişle. Bir gözlemci ve fotoğrafçı olarak bir zamanların varoşlarında yaptığım yürüyüşlerde hayretler içinde kaldığım oluyor. Anadolu’dan göç sebebi ile kırsallarda oluşmuş yerleşim yerlerinde betonarme kentler oluşmuş.
Tarihi yarımada rant sonucu tam anlamıyla talan edildi ve edilmeye devam ediyor. Yakılan ahşap binalardan tutun Karagöz dekoru görüntüsünde sözde restorasyonlar her gün içimi acıtıyor.
Beyoğlu 90’lar dan itibaren kitapçıları, kafeleri ve sinemaları ile yeniden bir kültür caddesi kimliği kazanmıştı. 2000’lerde caddenin ruhunu veren birçok mekanın kapanması, yerlerine yemek ve giyim zincirlerinin getirilmesi ile tam bir yozlaşma başladı.
Sonuçları politik arka plandan sökmek mümkün değil tabi. Bu kadar olumsuz değişim olmayabilirdi kesinlikle. Neoliberalizm’in tesis edilme sürecinin getirdiği sonuçlar bunlar. Apolitize bir toplum yaratıldı. Arkasından da ben yaptım olducu, baskıcı ve ötekileştirici politikalar devreye girdi.
Kent yaşamındaki kaos ve yer yer ironi ile beslenen bu deneysel seride, tüm dünya şehirlerini etkileyen Neoliberalizm’in etkisiyle özellikle 80li yıllardan başlayan ve son 20 yılda devam eden kentsel dönüşüm projeleri sonucu sosyokültürel yönden büyük ölçüde etkilenen İstanbul’da yaşananları uç noktalardan yakalamaya çalıştım. Bu fotoğraflarda betimlenen kişiler ve mekanlar dışında, onların gerekçeleri de benim için önemli. Yani alt metinler çok belirleyici oluyor bu durumda.
Yorumlar
TCeylan Koçak
Timurtaş Hocam'a teşekkürler, İstanbul'un gerçek yüzünü çok güzel görüntülemiş. Bana göre İstanbul şehir olmaktan çıkmış durumda. Taşı toprağı beton yığını olan İstanbul'da, yaşayanların çoğunluğunun hiç bir kültür birikimi yok, buna dur diyen de yok. Ege ve Akdeniz sahilleri ne zaman talan edilmeye başlandı : İstanbul'da deniz bitince. Yani bedevilikden yerleşik düzene geçememiş, bunca yıl beraber yaşadığı gayri müslümlerden hiç bir şey öğrenememiş, 700 yıl talan ile yaşamış ( Atatürk dönemi hariç) toplumun geldiği bu nokta içler acısı. İnsanlığın geleceği açısından yazık oldu bu topraklara....
2021-09-24 21:55:58
Mustafa GÜLOĞLU
Bu güzel sergi için Timurtaş ONAN hocama ve bizimle buluşturduğu için Altınoran Sanata çok teşekkürler...
Yorumlar